FOREKAZIK
Derin kazılarda düşey yer değiştirmelerin önlenmesi, şev ve çukurların stabilitesinin sağlanması; yapıların dönmeye karşı emniyete alınması amacıyla yaptığımız, zemine germe uygulanarak imalatı yapılan yatay elemanlardır.
Derin kazı projelerinde NEP zemin Mühendisik San.Tic.Ltd.Şti. son model makine parkı ile projede istenilen derinliğe kadar öngermeli ankraj, zemin çivisi gibi hafriyat dayanım sistemlerini başarı ile uygulamakta; mevcut istinat yapılarının güçlendirilmesi ve projelerin gereksinimleri dikkate alınarak, projeye özel mühendislik çözümlerin üretilmesi ve uygulaması yapılmaktadır.
ANKRAJ VE ZEMİN ÇİVİSİ
Derin kazılarda düşey yer değiştirmelerin önlenmesi, şev ve çukurların stabilitesinin sağlanması; yapıların dönmeye karşı emniyete alınması amacıyla yaptığımız, zemine germe uygulanarak imalatı yapılan yatay elemanlardır.
Derin kazı projelerinde NEP zemin Mühendisik San.Tic.Ltd.Şti. son model makine parkı ile projede istenilen derinliğe kadar öngermeli ankraj, zemin çivisi gibi hafriyat dayanım sistemlerini başarı ile uygulamakta; mevcut istinat yapılarının güçlendirilmesi ve projelerin gereksinimleri dikkate alınarak, projeye özel mühendislik çözümlerin üretilmesi ve uygulaması yapılmaktadır.
JEOLOJİK VE JEOTEKNİK ETÜD
Zemin etüdü, proje alanının üzerine yapılacak yapılara ait tasarım aşamasında kullanılacak zemin bilgilerinin tespit edildiği; değişik katmanlarda yer alan toprak – taş türü, bölgenin deprem riski açısından risk derecesi, olası bir fay hattına olan uzaklığı gibi özelliklerin detaylı olarak yapılan incelemeler neticesinde inşaata elverişli olup olmadığı konusunda elde edilen bilgilerin bir araya getirildiği rapor olup, NEP Zemin İnşaat San. Tic. Ltd.Şti. olarak ilkemiz Jeoteknik uygulamalarda, deneyimli mühendis kadromuzla proje sorumlularına gerekli parametreleri güvenilir bir şekilde sağlayıp, sunmaktır.
ÇELİK BORULU İKSA-DESTEK SİSTEMLERİ (STRUT)
Çelik borulu iksa (strut) sistemleri ankraj yapılamayan yada konsol fore kazık yapılamayan alanlarda karşılıklı iki perde arasına veya birbirine dik komşu iki cephede çapraz çelik boru destek koymak suretiyle uygulanmaktadır. Nihai kazı kotundan itibaren yapı yükseldikçe çelik borular kaldırılarak yer altındaki yapı imalatı tamamlanır.
Ayrıca kanal açılan yerlerde (battı-çıktı, metro güzergahları, su kanalları vb) iksa maliyetini azaltmak amacıyla karşılıklı iki perde arasına yaygınca uygulanmaktadır. Kanalların üstü betonarme elemanlarla kapatılırken çelik boru destekler sökülerek bir sonraki etaplarda tekrar kullanılabilmektedir.
ENJEKSİYON
Zemin enjeksiyonu, zamanla sertleşen akışkan bir harcın basınç ile zemin ya da çatlaklı kaya içerisine enjekte edilmesi şeklinde uygulanan bir yöntemdir. Zemin özelliklerinin iyileştirilmesi, temel takviyesi, oturma ve deformasyonların azaltılması için enjeksiyon uygulaması, özellikle çatlaklı kaya ve granüler zeminlerde, yaygın olarak kullanılmaktadır. Ayrıca barajlarda sızdırmazlığın sağlanması, tünellerde yapı ile doğal zeminin birleştirilmesi için zemin enjeksiyonu uygulanmaktadır. Bu sayede zemin danelerinin birbirleriyle kenetlenmesi sağlanarak ortamın geçirimsizliği azaltılıp kayma mukavemeti arttırılır.
Enjeksiyon tekniği, başlangıçta su sızıntılarını önlemek ve dayanım kontrolü için maden endüstrisinde ve baraj temellerinde sızdırmazlık perdesi oluşturulmasında uygulanmaya başlanmıştır. Daha sonra inşaat mühendisliğinde; baraj gibi su yapılarının temel altlarında zeminin geçirimliliğini azaltarak sızmaları ve baraj gölündeki su kayıplarını kontrol etmek, şev duyarlılığını artırmak, zeminin kayma mukavemetini artırmak ve bu şekilde zeminin deformasyonunu azaltmak, farklı oturma yapan eğik yapıları düzeltmek, tünel yüzey betonu ile kaya arasındaki boşlukları doldurmak, ankrajları sabitlemek, derin kazılarda kazı çukuruna suyun girmesini engellemek, derin kazılarda yanal gerilmeleri azaltmak, çevreye zararlı sıvıların akışını önlemek, kazıkların taşıma gücünü arttırmak, sıvılaşma riskini azaltmak gibi uygulamalarda kullanılmıştır.
Başarılı bir enjeksiyonun yapılabilmesi için zeminin dane çapı dağılımı ve boşluk oranı göz önüne alınarak karışım tipi ve enjeksiyon tekniği iyi seçilmelidir. Enjeksiyon uygulanacak olan zeminin geoteknik özellikleri belirlendikten sonra zeminin dane boyutları oranına ve boşluk miktarına göre enjeksiyon tipi de belirlenmelidir. Bunu yaparken enjeksiyon materyali ile enjeksiyon uygulanacak zemin daneleri arasındaki fizikokimyasal ve yüzeysel etkileşimleri de göz önünde tutmak lazımdır.
JET GROUT
Yeraltı su seviyesinin yüksek olduğu gevşek zeminlerde kazık uygulamalarında (forekazık-mini kazık) zorluklar yaşanmakta ve uygulamalar ekonomik olmamaktadır. Bu tür gevşek – sıkıntılı zeminlerde jet grout yöntemi ile zemin iyileştirme uygulamaları hızlı ve ekonomik oluşu nedeniyle tüm dünyada yaygın olarak kullanılmaktadır. NEP ZEMİN İNŞAAT ileri teknolojik ekipman ve donanımıyla kazık uygulamaları yanında jet grout yöntemini de başarı ile kullanmaktadır. NEP ZEMİN İNŞAAT sahibi olduğu jet grout seti ile jet grouting uygulamalarını başarılı bir şekilde yapmaya devam etmektedir
Yeraltı su seviyesinin yüksek olduğu gevşek zeminlerde kazık uygulamalarında (forekazık-mini kazık) zorluklar yaşanmakta ve uygulamalar ekonomik olmamaktadır. Bu tür gevşek – sıkıntılı zeminlerde jet grout yöntemi ile zemin iyileştirme uygulamaları hızlı ve ekonomik oluşu nedeniyle tüm dünyada yaygın olarak kullanılmaktadır. NEP ZEMİN İNŞAAT ileri teknolojik ekipman ve donanımıyla kazık uygulamaları yanında jet grout yöntemini de başarı ile kullanmaktadır. NEP ZEMİN İNŞAAT sahibi olduğu jet grout seti ile jet grouting uygulamalarını başarılı bir şekilde yapmaya devam etmektedir.
İSTİNAT DUVARI
İstinat duvarı, arkasında kalan zemin hacmini tutmak amacıyla yapılan bir tutma yapısıdır. Sıklıkla derin kazılarda ve şevlerin stabilitesini tahkik etmek için inşa edilir.
Kırma taş, beton ve betonarme olarak inşa edilebilir. İstinat duvarları, sonradan yapılan dolgunun veya arkasındaki zeminin kaymasını ve aşınmasını önler. Boyut ve şekillendirilmesi yük durumu, zemin tipi, deprem koşulları, yeraltı su seviyesi, tercih edilen istinat duvarı tipi vb. koşullara göre hesaplanarak bulunur.
KUYU TEMEL
Temel, yapı yüklerinin güvenli şekilde zemine aktarımını yapan yapı elemanıdır. Temeller, kolon, perde, taşıyıcı duvar gibi düşey taşıyıcılardan oluşur. Betonarme temeller, çelik, ahşap gibi yapıların temellerinde de kullanılabilir.
Son zamanlarda özellikle kentsel dönüşüm projelerinin vazgeçilmezi olan kuyu temel, iksa yöntemlerinden biridir. Genel olarak bitişik yapılarda yerden kazanmak için uygulanan bir yöntemdir. İnşaat sektörünün vazgeçilmezleri arasında olan kuyu temel, işçiliği en fazla olan ve tehlikesi en bol yöntemlerdendir. Artılarından bir tanesi diğer iksa yöntemlerine göre daha ekonomik olmasıdır.
Kuyu temel, insan gücü ile kazı yapılarak tek taraflı betonarme perde gibi kullanılan derin kazılarda desteleme amaçlı kullanılır. Yeraltı suyunun fazla olmadığı sert zeminler en uygun uygulama yeridir. Zemine göre 20 ila 30 m. derinliğe kadar uygulanabilir.
ZEMİN ETÜDÜ
Zemin etüdü, bir sahanın herhangi bir yapı için uygunluğunu belirlemek öncelikle güvenik ve ekonomik biçimde projelendirmek için gereklidir. Yapı yapılacak bir sahada, söz konusu zemin kesitinde yer alan tabakaların kalınlıklarını, türlerini ve mühendislik parametrelerini belirlemek için arazide ve laboratuvarda gerçekleştirilen çalışmaların tümüne “Geoteknik inceleme” ya da “Zemin etüdü” adı verilmektedir.
Konutlar inşa edilmeden önce, gelecekte karşılaşacağı risklere ve tehlikelere karşı önlem almak için, yapının zemin özelliklerinin belirlenmesi gereklidir. Bu nedenle 1999 depreminden sonra zemin özelliklerinin belirlenerek yapıların belirlenen zemin özelliklerine göre inşa edilmesi amacıyla, zemin etüt çalımalarına bağlı olarak yapıların inşa edilmesi zorunlu hale gelmiştir.
Depreme dayanıklı yapıların tasarlanması için inşa edilecek yapıya ait zemin özelliklerini belirleyip, deprem anındaki davranışını hesaplayarak yapıları tasarlamak gereklidir. Depreme dayanıklı yapıların tasarlanmasına, zemin etüt çalışmaları sonucu elde edilen zemin grubu yerel zemin sınıfı ve zeminin taşıma gücü değerleri öncülük etmektedir. Bu değerler, zemin etüt çalışmalarından elde edilmektedir. Bu nedenle, afet zararlarının azaltılması kapsamında zemin etüt çalışmalarının güvenilirliği birinci derecede önemlidir.
Zemin etüt çalışmaları arazi ve labaratuvar çalışmaları olarak iki kısımdan oluşmaktadır. Arazi çalışmalarını, arazide yapılan sondaj çalışmaları, labaratuvar çalışmalarını ise labaratuvarda yapılan zemin tanımlama deneyleri oluşturmaktadır. Sonraj çalışmaları kapsamında, zemini derinliğe bağlı olarak delip numune alabilen sondaj aleti kullanılmaktadır.
Sondaj aleti, tij, ağırlık, çekiç, enjeksiyon pompası, kompresör, delici uç gibi kısımlardan oluşmaktadır.
Aletin etkin bir şekilde kullanımı ancak bu konuda yetkin sondörler tarafından kullanıldığı zaman olmaktadır. Sondaj çalışmaları kapsamında değişen derinliklerde numune alarak labaratuvarda zemin tanımlamaları yapılmaktadır. Ayrıca arazi çalışmaları kapsamında standart penetrasyon test-SPT deneyi yapılarak zeminin sıkılığı ve kıvamı hakkında bilgi elde edilmektedir. Standart penetrasyon deneyinden elde edilen SPT sayıları zeminin sıvılaşma, taşıma gücü kaybı analizlerinde kullanılmaktadır.
SU SONDAJI
Tesislerin , konutların ve tarlaların su ihtiyacını yeraltı suyundan karşılamak amacı ile yapılan çalışmalara su sondaj işlemi denir. Bu sondajlar formasyonun durumuna göre 3 farklı yöntemle yapılır.
1- Havalı sistem ( Kuyu dibi çekici Teknolojisi)
2- Çamurlu Sistem ( Rotary Döner makinası ile yapılan sondaj ) a)Direct Circulasion (Direk sirkilasyonlu sondaj metodu)
b)Reverse Circulasion (Ters sirkülasyonlu sondaj metodu)
3-Çakma metodla yapılan sondaj
Bu üç sisteminde kendine has avantaj ve dezavantajları mevcuttur.Son yıllarda havalı sistemla yapılan sondaj çalışmaları ağırlık kazanmakla beraber yatırım maliyetinin yüksekliği nedeni ile çamur sirkilasyonlu sondaj metodu da kullanılmaya devam edilmektedir.
1-Havalı sondaj metodunun avantajları ;
- a) Seri ilerleme sağlar
b)Akifer özelliklerini bozmadan kuyudan maksimum verimin alınmasına olanak verir.
- c) Kuyu verimi,delme esnasında,yaklaşık tahmin edilerek yatırım maliyetlerini düşürür.
2-Çamurlu sistem sondaj metodunun avantajları ;
a)Kumlu veya aliviyon zeminlerde delme esnasında yıkıntı ve dökülmeyi engelleyerek sondaj sırasında oluşabilecek riskleri ortadan kaldırır.
b)Statik seviyesi düşük bölgelerde kuyunun derin metraj açılmasına olanak tanır.
c)Çok geniş çapta kuyu açılabilir.
Firmamız 32″ (81,28 cm) çapta 130 mt.( 24 ” 250 mt.) ,(15″ 400 mt.) , (12″ 650 mt.) 9″5/8 çapta ise 780 mt. uygulama yapmıştır.
3-Çakma metodla yapılan sondaj
Çakma kuyular yumuşak alüvyon arazilerde yeraltı suyunun satıha yakın olduğu ve tek filtre ile netice alınabilen akiferin kum çakıl gibi temiz seviyelerden teşekkül ettiği durumlarda iyi neticeler verebilmektedir. Ucuz ve basit bir yöntem olup çakılan borunun içinden klapeli beyler kovası ile tabandaki malzeme boşaltılarak boruyu sağa sola oynatarak istenilen seviyeye indirmek suretiyle açılmaktadır. Büyük molozlar balta denilen özel aletlerle kırılmaktadır.